Eğer eski tarihler içerisinde en favori tarihiniz Ortaçağ ise bu tarihi günümüzde de korumayı başaran Prag’a mutlaka yolunuz düşmeli.
Diğer Avrupa şehirleri arasından cep dostu Prag, bol turistli şehrindeki köprüleriyle ve leziz yemek seçenekleriyle siz gezi severleri yanına bekliyor.
Özet olarak Prag hakkında bilgiler vermek gerekirse; Çek Cumhuriyeti’nin başkenti konumundadır ve 9. yüzyılda Vltava Nehri’nin kıyısına kurulmuştur. Prag’ın bir diğer ismi de Bin Kuleler Şehri’dir. Bu ismi almasının asıl nedeni şehir silüetini sayısız kilise çanlarının oluşturuyor olmasıdır. Bakıldığı zaman günümüzde sağlamlığından bir şey kaybetmemiş olan gotik, barok, Rönesans ve yeni sanat stillerinin uygulandığı farklı yapılar birbirine kontrast olacak şekilde şehir de yükseliyor.
Nehrin iki yakasında yükselen çok sayıda kilise İkinci Dünya Savaşı’nı en az hasarla atlatarak diğer bazı Avrupa ülkelerinde kaybolan mimari özelliklerini günümüze kadar koruyabilmiştir. Bu nedenle şehir adeta gezi sırasında açık hava müzesini andırıyor. Prag kendisi küçük ama gezilecek yerler bakımından oldukça zengin bir şehir. Kentin diğer adı ve sembolü olan kuleleri, görkemli katedral ve bunun yanında sade kalan sarayları, büyük kalabalık meydanları ve nehir üzerine sıralanmış sayısız köprüleriyle gezenlere Ortaçağ havasını uyandırıyor.
Orta Avrupa şehri olmasından dolayı yılın 10 ayı soğuk iklim hüküm sürüyor Prag’da. Farklı uluslardan topluluklar barındırmasına rağmen çoğunluk olarak gündelik hayatta Çekçe konuşulur. Çek Cumhuriyeti’nin para birimi Euro değil Çek Korunası’dır. Ayrıca Londra, Paris, Roma, Madrid ve Berlin’in ardından Avrupa’nın en çok ziyaret edilen 6. şehri olarak dünyanın en popüler turist merkezlerinden biridir.
Prag da gezilip görülecek yerler yürüme mesafesinde olması toplu taşımalara gerek kalmadan da şehri keşfetme şansı tanıyor.
Kentteki tarihi alanlar, müzeler, kiliseler, parklar ve meydanların çoğu Avrupa kentleri arasında 14. Ve 18. yüzyıla ait binaların korunduğu nadir başkentler arasında olan Prag’da şehrin çoğu merkezi Dünya Mirası olarak koruma altına alınmıştır. Bu da şehrin tarihi ve gezilecek yerler arasından ne kadar özel olduğunu bir kere daha anlamamızı sağlıyor.
Gezilmesi gereken yerler arasında ilk olarak karşımıza Stare Mesto adı verilen yerleşim yeri çıkıyor. Yerleşim yerinin tarihi 10. Yüzyıla kadar uzanıyor. Günümüze kadar değişim yaşamadan ulaşmayı başaran meydan da her türlü farklı mimari stilleri görmek mümkün.
Stare Mesto’da görülmesi gereken yerler ise, Astronomik Saat ve Stare Mesto Belediye Sarayı ilk olmak üzere, Meryem Ana Kilisesi, Aziz Nikolaus Katedrali, Siyah Madonna’lı Ev, Goltz-Kinsky Sarayı, Clam-Gallas Sarayı, Klementinum ve Yahudi Mahallesi’dir.
Prag Astronomik Saat
1410’ da yapılmış dünyanın en eski üçüncü saatidir. Aynı anda birbirinden farklı olmasına rağmen Babil, Bohemya ve Alman saatlerini göstermesi ve ayrıca yıldız saati, güneşin doğuşu-batışı, ayın evrelerini ve güneş-burçlar kuşağı üzerindeki konumu nedeniyle oldukça özel.
Tyn Kilisesi
Prag siluetinde gözüken ikiz kuleler bu kiliseye ait. Eski şehir merkezi Stare Mesto’nun merkezinde yer alıyor. Kilisenin içerisinde Çek tarihinde önemli kişilerin mezarları ve çarmıha gerilme heykelleri de bulunmaktadır.
Prag Belediye Binası
1912 yılında inşa edilen bina aynı zamanda Prag’ın en büyük ve önemli olan konser salonu Smetana Hall bu binanın içerisinde yer almaktadır.
Prag Yahudi Mahallesi
13. Yüzyılda kurulmuş olup 500 yıl boyunca etrafı duvarlarla çevrili şekilde izole olarak Yahudilerin yaşadığı bir bölgedir. Burada bulunan Josefov Yahudi Müzesi, Eski Yahudi Mezarlığı, Bohemyalı Meryem Ana Kilisesi, Eski-Yeni Sinagog, Yahudi Belediye Sarayı, Klaus, Maisel ve Pinkas sinagogları görülmesi gereken yerler arasındadır.
Clementinum ve Milli Kütüphane
6 milyondan fazla kitap arşivi bulunan ve her kitabın bir kopyasının bulunduğu kütüphane 1782’de halka açık hale getirilmiştir. Bu kütüphane aynı zamanda caz ve klasik müzik konserleri için de kullanılmaktadır.
Karl Köprüsü
1357 tarihinde inşa edilen köprü Gotik tarzın en iyi örneklerin birini oluşturmaktadır.
Lennon Duvarı
Doğu Avrupa’nın en ilgi çekici mekânı olan bu duvar Beatles üyesi ve aynı zamanda barış elçisi olan John Lennon’a sevgi göstergesi olarak yapılmıştır. 1980’de şarkıcının öldürülmesiyle birlikte hayranların yazıları ve sanatçının sevilen sözlerinin yazıldığı bir duvar haline gelmiştir. Şarkıcının ölüm yıl dönümlerinde sevenleri tarafından sıklıkla ziyaret edilir.
St.Vitus Katedrali
Prag Kalesi’nin biraz ilerisinde yer alan bir Roma Katolik Kilisesi’dir. Gotik mimarisinin en önemli örneklerinden kabul edilen katedral Prag Kalesi’nin de en dikkat eken yapısıdır. Yapımı 1344 yılında başlamış ve 525 yıldan daha fazla sürmüştür.
Prag Kalesi
Prag Hradcany bölgesinde yer alan kale günümüzde Çek Cumhuriyeti Devlet Başkanı’nın resmi konutu olarak kullanılıyor. 1970 yılında inşa edilen kalede farklı mimari stiller yer almaktadır.
Prag Ulusal Galeri
Avrupa’nın en önemli sanat koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapmaktadır. 19. yüzyıldan günümüze kadar uzanan koleksiyonlardan oluşan sanat eserleri 1925’te inşa edilen Veletrzni Sarayı’nda yer alıyor.
Dans Eden Ev
1992 ve 1996 tarihleri arasında Frank Gehry tarafından inşa edilmiştir. Büyük çoğunluğu ofislerden oluşan bina dekonsrüktivizm stilinin başarılı örneklerinden biridir.
Altın Yol
burada eskiden yaşayan sanatçıların minik evleri bulunuyor. Dünyaca ünlü yazar Franz Kafka’nın da evinin yer aldığı sokak Orta Çağ yaşamının günümüzdeki etkilerini taşıyor ve açık hava müzesi olarak ziyaretçilerle buluşuyor. Ayrıca burada Orta Çağ döneminde kullanılan işkence aletlerini ve dönemin kıyafetlerini de görme şansı bulabilirsiniz.
Troja
Prag’ın ilk Barok tarzdaki sarayı olan 1679-1685 yılları arasında J.B. Mathey tarafından inşa edilmiştir. Tanrı ve tanrıçalar gibi mitolojik ögelere yer verilen saray günümüzde Şehir Galeri’sin eserlerine ev sahipliği yapıyor.
Komünizm Kurbanları Anıtı
Komünizm’in çökmesiyle birlikte Petrin Tepesine dikilmiş merdivenlerin üzerindeki 7 kişinin heykeli bulunan yapıdır. Burada mahkûmlarının acılarının, cesaret ve dayanıklı olmalarının tasvir edildiğini görebiliyoruz.
Prag hakkında herkesçe ilk görülmesi gereken yerleri sizler için sıraladım. Prag alışveriş bakımından diğer Avrupa ülkeleri gibi lüks markalara ev sahipliği yapmasa da yine de buradan kendinize ve sevdiklerine hatıralar götürebilirsiniz. Dünya’nın en iyi kristal ve cam ürünleri Prag’da satılıyor. Prag Havel Pazarı’nda meyve-sebze ve hediyelik eşyaları bulabilirsiniz.
Yeme içme bakımından Prag mutfağı Dünyaca ünlü olmasa da Çek Cumhuriyeti 2004 yılında Avrupa Birliği’ne girmesiyle birlikte bölgede bulunan restoran çeşitliliği ve kalite artışı başladı. Restoranlarda ulusal lezzetlerin yanı sıra Çek mutfağından da lezzetler mekânların şık dekorasyonlarıyla birlikle sunuluyor.
Kendilerine özgü tatları sıralayacak olursak;
- Buğday ve patates unundan yapılmış bizdeki mantıyı andıran görüntüsüyle Knedliky
- Krema sosla etin muhteşem buluşması Svickova
- Bölgede çok kullanılan patatesin farklı tatları pancake ve patatesli mantarlı çorbası Çek mutfağının kendine özgü lezzetleri arasında yer almaktadır.
- Eski kent yerleşim yerlerinde bulunan her sokakta mutlaka karşılaşacağınız Slovak tatlısı Trdelnik denenmesi gereken lezzetler arasındadır.
Diğer Avrupa ülkelerine kıyasla daha çok sessizlik ve eski çağlara zaman makinesiyle gitme şansı veren Prag mutlaka gezilip görülmesi gereken yerler arasında yerini almaktadır.