Erciyes Dağı’nın eteğinde yer alan Kayseri ilimiz çok eski zamanlardan beri yerleşim yeri olarak kullanılmış kadim kentler arasındadır. Yerleşim yeri olarak kullanılması 5000 yıl öncesine dayanan Kayseri ilimiz Hitit, Roma ve Bizans dönemlerinin hepsine ev sahipliği yapmıştır. Anadolu Selçuklu Devletinin 2. Büyük şehri olmuş özellikle Kanuni, 2. Selim ve 3. Murat dönemlerinin baş mimar olan Mimar Sinan’ının doğduğu ve Kurşunlu Cami gibi görülmeye değer eseri yer almaktadır. Kayseri, Anadolu Bölgesi’nin en büyük 3.şehir olma unvanının yanında, Mimar Sinan’ın Memleketi lakabıyla anılmaktadır.
Çemenli pastırma, bol baharatlı sucuk, meşhur Kayseri mantısını ve elbette Erciyes’te kaymak gibi niyetiniz kısa süreli Kayseri Gezisi ise, Ankara ve İstanbul illerimize yakın olduğu kadar Kahramanmaraş, Adana, Niğde, Yozgat ve Sivas illeriyle de sınır komşusu olan Kayseri’ye uğrayabilirsiniz. Kayseri’ye otobüs seferlerinin yanı sıra Erzurum Ekspresi, Van Gölü Ekspresi veya Doğu Ekspresi aracılığı ile nostaljik bir yolculuk yaparak ulaşabilirsiniz. Hem karnınızın doyacağı hem de mutlaka yapılacak – görülecek yerleri sizler için derlemeye çalıştık hadi anlatamaya başlayalım…
TALAS’TA YER ALAN OSMANLI SOKAĞI
Talas ilçesi, Kayseri merkeze 8 km mesafede yer almaktadır. Bu bölgede tehcir ve mübadele döneminde Ermeni, Rum ve Türkler birlikte yaşamıştır. Ermeni taş ustaları, taş işçiliğinde usta olduklarından burada yaptıkları ev, cami ve kiliseden camiye döndürülen yapıları inceleyebilirsiniz. Bazı tarihi yapılar kafe olarak kullanılmaktadır.
SARNIÇLI YER ALTI ŞEHRİ
Kayseri’nin Talas ilçesinde, Ali Dağı eteğinde yer alan 1300 yıllık yeraltı şehri Bizans döneminden kalma olduğu bilinmektedir. Yeraltı şehrinin, ana girişi yol üzerinden dar girişten yapılmaktadır. Dar girişten sonra geniş bir odaya geçiş sağlanıyor. Geniş odadan sonra yeraltı şehrinin ana tünelinde ilerleyeceksiniz bu tünel iki kola ayrılmaktadır. Sol tarafta yer alan tünel geniş bir odaya çıkmakta ve diğer odalarla bağlantı sağlamaktadır. Sağdaki kısa tünelle ise ibadet yapılan odalara çıkacaksınız.
Yeraltı şehrinin ismini aldığı doğal kaynak suyu olan sarnıca ulaşmak için 200 metre olan çok dar tünellerden eğilerek ilerlemeniz gerekmektedir.
YAMAN DEDE KÜLTÜR VE SANAT EVİ
Talas’ta yer alan yaşanmışlığı olan tarihi taş konaktır. Talaslı Rum tüccar ailenin asıl adı Diyamandi olan avukat oğlu, Yaman Dedenin hatırasıdır. Diyamandi, eğitim için İstanbul’da İmam Hatip ve Yüksek İslam Enstitüsü’nde Farsça eğitim almış, Mevlana öğretisini benimsemiş ve elli yaşında Müslüman olmuştur. Okullarda Farsça eğitim vermiştir.
Halk tarafından benimsenen ve saygı duyulan Yaman Dedenin vefatının ardından, Selçuklu mimari özelliğini de yansıtan konağı, anısı için restore edilerek Kültür Evine dönüştürülmüştür. Kültür evinin içindeki odalarda, cansız mankenlerle canlandırılmaya çalışılan Talas yöresinin günlük yaşamından kesitleri görebileceksiniz.
KÜTÜPHANEYE DÖNÜŞTÜRELEN MERYEM ANA KİLİSESİ
Meryem Ana Kilisesi, kesin olmamakla birlikte 19.yy. inşa edildiği tahmin edilmektedir. Kilise, restore çalışmasının ardından kütüphane olarak kullanılmaktadır. Kütüphane 3 bölümden oluşmaktadır; bilgisayar bölümü, çalışma alanlarının olduğu asma kat bölümü ve içecek servisinin de yapıldığı alt kat bölümü Eşsiz tavanın altında kitap okumak için vaktiniz olmasa bile bir dergiye göz atmak isteyeceksiniz. Tarihi dokusunun yanı sıra birkaç özelliğini de vurgulamak gerekiyor; 50 bine yakın dijital ve baskılı birçok kitap, 24 saat açık, öğrencilerin ücretsiz çıktı alabildiği, 3 bölümden oluşan büyük kent kütüphanesidir.
SELÇUKLU UYGARLIĞI MÜZESİ
Anadolu’da yapılan ilk uygulamalı tıp medresesidir. Medresede akıl hastalarına musiki, su terapileri gibi alternatif tıp uygulamaları uygulanmıştır. Dokunaklı hikâyesi; Anadolu Selçuklu Devleti Sultanı 1. Gıyasettin Keyhüsrev tarafından kardeşi Gevher Nesibe hatunun anısına yaptırmıştır. Gevher Nesibe, ağabeyinin başkomutanına âşık olur. Sultan 1.Gıyasettin bunu öğrenince mani olmak için komutanı savaşlara gönderir ve şehit olur. Sevdiği şehit olan Gevher Nesibe hatun ince hastalığa (verem) yakalanır ve ölüm döşeğinde ağabeyinden para alamadan hizmet veren şifahane yaptırmasını vasiyet eder. Kardeşinin ölümünden pişman olan Sultan, tıp medresesi, darüşşifa ve Bimarhane (akıl hastanesi) olarak 3 bölümden oluşan yapıyı inşa ettirir.
Günümüzde Selçuklu Uygarlığı Müzesi halinde ziyarete sunulan yapı, o dönemde hastalarına verdiği su ve musiki terapileri ses ve ışık efektleriyle canlandırılmaya çalışılmaktadır. Müzenin bir bölümü Anadolu Selçuklu Uygarlığının sanat, bilim, günlük yaşamına dair öğeler yer verilmiştir.
KURŞUNLU CAMİ
Mimar Sinan’ın kendi memleketine bıraktığı iki camiden biri olan Kurşunlu Cami’nin asıl adı Hacı Ahmet Paşa Cami’sidir. Konya valisi Ahmet Paşa tarafından 16.yy da yaptırılan yapının kubbesinin kurşun kaplama olmasından dolayı halk arasında Kurşunlu Cami olarak anılmaktadır.
Caminin yapımı sırasında Mimar Sinan 97 yaşında ve hala Osmanlı Devletin başmimarıdır. Yapının içi gri-beyaz ağırlıklı sade ve ince süslemelerle zarif işçilikle doludur.
KAYSERİ SAAT KULESİ
Cumhuriyet meydanında yer alan saat kulesi, Sultan II. Abdülhamit’in tüm büyük şehirlerde saat kulesi olacak fermanı üzerine 1906 yılında inşa edilmiştir. Günümüzde Kayseri’ye dair anahtarlık, magnet, biblo gibi hediyelik eşya alabileceğiniz satış ofisi olarak işletiliyor.
HUNAT HATUN KÜLLİYESİ
Kayseri Saat Kulesi’nin yaklaşık 300 metre ilerisinde yer alan Selçuklu mimarisinin önemli örneklerindendir. Külliye, I. Alâeddin Keykubat’ın eşi Mahperi Hunat tarafından 1238 yılında yaptırılmıştır. Külliyenin içerisinde cami, medrese, kümbet, çeşme ve hamamdan oluşan bölümler yer almaktadır.
KAYSERİ KALESİ
Kayseri Kalesi; Cumhuriyet meydanında tarihinin M.Ö. 238-244 yıllarına dayandığı tahmin edilen tarihi kaledir. Selçuklu Devletine, Danişmentliler’den kaldığı bilinmektedir. Dış ve iç kale olarak iki kısımdan oluşmaktadır. İç kale, dış kaleye göre daha yüksek yapılmıştır ve burada savunmaya gerek olmadığı için mahalleler yer almaktadır. Dış kale şehrin korunması, yönetim ve genel yerleşim alanı olarak kullanılmıştır.
MİLLİ MÜCADELE MÜZESİ
1893 yılında Neo-klasik üslupta hizmete sunulan lisedir. 1921’de Kurtuluş Savaşı’nda son sınıf öğrencilerini cepheye göndermiş ve hiç mezun verememiştir. Edebiyat öğretmeni olarak görev yapan Şair Faruk Nafız şehit düşen öğrencilerinin anısına ‘Kayseri Lisesi Marşı’nı ‘ yazmıştır.
Ayrıca şair Behçet Kemal Çağlar, Turgut Özal ve Abdullah Gül’de bu liseden mezun olmuşlardır.
KAPALI ÇARŞI
Osmanlı Devleti döneminde kapalı çarşıları arasında İstanbul’dan sonra gelen en büyük kapalı çarşı olarak bilinmektedir ama o dönemde çıkan yangınla ahşap alanların büyük bölümü yok olmuş daha sonra orijinaline sadık kalınarak taştan yeniden yapılmıştır.
Günümüzde hala daha ticari merkez olarak kullanılmakta ve kuyumculuk, giyim, gıda gibi birçok dükkâna ev sahipliği yapmaktadır.
ERCİYES KAYAK MERKEZİ
Kayseri ili sınırlarında gözünüze değen ihtişamlı ve hiç azalmayan karıyla Erciyes Dağı, Kayseri’nin simgesi haline gelmiştir. Erimeyen karı, Hititlilerinde dikkati çekmiş olmalı ki beyaz, gümüş gibi parlak anlamına gelen Harkasos ismini vermişlerdir. İç Anadolu’da birinci ve Türkiye’nin beşinci büyük dağı olan Erciyes Dağı, Kayseri şehir merkezine 25 km mesafede yer almaktadır. Erciyes Kayak Merkezi Türkiye’nin en yeni donanımına ve 102km’ye uzunluğuna ulaşan toplam 34 farklı kayak pistine sahiptir.
ZEHRA Group TESİSLERİ
Kayseri’den sonra denizin ve tatilin tadını çıkarmanız için sizleri Zehra Group tesislerine davet ediyoruz. Zehra Group; Zehra Hotel, Zehra Tatil Köyü, Zehra Villas ve Apart& Daire gibi tesisleriyle güvenli ve keyifli bir tatil sunmak için sizleri beklemektedir. Zehra Hotel ve Zehra Tatil Köyü tesislerinde muhafazakâr ve İslami hassasiyetinize uygun olarak alkolsüz her şey dâhil konseptiyle sizleri Fethiye Ölüdeniz ’de hayalinizdeki tatil hizmetini sunmaktadır. Ayrıca Zehra Kulem Beach Fethiye’de ilk ve tek tesettürlü kadınlara özel muhafazakâr plaj hizmeti de sunmaktadır.