Ortalama üç günde gezilecek en bilinen tatil yerlerinden biri olan Datça, Muğla ilinin en batı ucunu oluşturur. Bu bölgede tipik Akdeniz iklimi hüküm sürer. Datça ziyareti için en uygun aylar Haziran ve Ağustos aylarıdır, siz daha sakin ve gürültüsüz bir tatil istiyorsanız Eylül ve Ekim aylarını da tercih edebilirsiniz.
Datça’da gezilecek yerlerin başında Datça merkezi tercih edebilirsiniz. Burası taş evleri, dar sokakları, badem ve zeytin ağaçlarıyla Ege yaşantısını öne sürer. Usta şairimiz Can Yücel’inde bir zamanlar yaşadığı ev gibi yapılarda buranın içerisindedir. Can Yücel’in evi günümüzde müzeye çevrilmiştir. Datça’da gidilecek müzeler arasında yer alan Can Yücel’in evi günümüzde sadece on iki ağustos tarihli Can Yücel’i Anma etkinliklerinde ziyaretçi kabul etmektedir.
Eski Datça’daki taş evlerin bazıları kafe, pansiyon olarak hizmet veriyor. Hediyelik eşyaların ve daha birçok ihtiyacın karşılanabileceği alışveriş yerleri bulunuyor. Diğer bir yer olarak Uzunca Adası’nın batısında bulunan Datça Limanı körfezin içindedir. Limanda görülmeye değer ve göz zevkini ayrı boyutlara taşıyan su altı güzellikleri, windsurf ve tekne turları hakkında acentalardan bilgi alıp keyifli bir tatil geçirebilirsiniz.
Görebileceğiniz bir başka güzellik ise Türkiye’nin en uzun antik yürüyüş yolu olan ve ismini de Antik Karya bölgelerinden alan Karia Yolu, yürüyüş esnasında karşılaşabileceğiniz doğal güzellikleri ve şirin kasabalarıyla da ilgi gören Karia Yolu oldukça güzel manzaralara sahiptir.
PLAJLAR
Taşlık Plajı: Taşlık Plajı, çakıl ve kum karışımıdır. Plaja giden yol trafiğe kapatılmıştır bundan dolayı sadece yürüyerek gidebilirsiniz, burada ihtiyacınızı karşılayabileceğiniz kafe ve restoran hizmeti de yer almaktadır. Taşlık Plajı’nın bitişiğinde ise Datça’nın en büyük yeşil alanı olan kent parkı da ziyaret edebilirsiniz.
Aktur Plajı: Etrafı çam ormanları ile çevrilidir. Milli park statüsüne alındığı için Aktur Plajı’nda işletme yoktur. Burada yelken, rafting ve trekking gibi bir çok aktivite yaparak güzel bir gün geçirebilirsiniz.
Hayıtbükü Plajı: Yeşille mavinin kucaklaştığı Datça’nın Mesudiye Köyü’ndeki güzel koylardan biridir. Denizin keyfini sürdükten sonra restoranların plaja kurulan masalarında dalga sesleriyle muazzam bir akşam geçirebilirsiniz.
Ovabükü Plajı: Datça’nın en meşhur sahillerinden biri olan Ovabükü Plajı şirin pansiyonları, bahçeli evleri ve küçük lokantalarıyla adeta gizli bir cennet. Ovabükü’nün Plajı yeşillikler arasında şezlongunuza uzanıp güneşin tadını çıkarabileceğiniz ve gününüzü keyifli saatlere böleceğiniz bir nokta. Ovabükü Plajı yaz tatilini Datça’da geçirenlerin mutlaka keşfetmesi gereken bir güzellik.
Palamutbükü Plajı: Datça’nın merkezine yirmi beş km uzaklıkta bulunan bu yer sakin ve huzur dolu bir tatil isteyenlerin tercih ettiği bir noktadır. Buraya gelen ziyaretçi sayısı oldukça fazladır. Palamutbükü’ne gelenler denizinin, sahilinin ve havasının temizliğine hayran kalacaktır.
Kargı Koyu: Datça merkeze üç km uzaklıktaki Kargı Koyu, Datça’nın cennet koylarından biridir. Etrafı dağlarla çevrili Kargı’nın kuzey rüzgârlarına kapalı olması rüzgârlı havalarda denizin sakin ve daha ılık olmasını sağlıyor. Datça’nın birçok yerinde de olduğu gibi Kargıda da her yerden denize girebilir, sahilde güneşlenebilirsiniz.
Karaincir Plajı: Datça merkeze yirmi dakika mesafededir. Denizi sığ, plajı kum olan Karaincir Plajı çocuklu ailelerin ve yüzmeyi bilmeyenlerin tercih ettiği harika bir koy. Dilerseniz kendi şemsiyenizi getirebilir veya işletmelerden kiralayabilirsiniz.
Kurubük Koyu: Datça’nın cennet diye nitelendirilen Kurubük Koyu müthiş bir doğaya hâkim. Ovabükü’nden giderken ilk koy, yeşil alanı ve sakin bir ortamda denize girmek isteyenlerin uğrak yeri.
Akvaryum Plajı: Datça’nın Mesudiye köyüne yakın bir noktadadır. Karaburun’un en popüler plajlarından biridir. Berrak, masmavi suyu ile sizleri büyüleyecek bu plajın su altı dünyasını da keşfetmek için şnorkelinizi yanınıza almayı unutmayın. Hafta sonları biraz daha kalabalık olsa da hafta içi ziyaret edebilecekler kusursuz bir plaj deneyimi vaat ediyor. Belediye tarafından işletilen bu koyda yeme, içme ve şezlong kiralama seçenekleri de bulunuyor.
Armutlu Su Koyu: Mavi yolculuk teknelerinin sıklıkla ziyaret ettiği Armutlu Su Koyu, Kargı Koyu’ndan istikametle İnceburun’a doğru giderken göreceğiniz ilk koy. Koy Datça bölgesinin, mükemmel dalış noktaları üzerinde yer alıyor. Dip yapısı, renkleri ve berraklığıyla tarif edilemeyecek güzellikte. Suyunun berrak oluşundan dolayı herkes burayı akvaryum olarak adlandırmış arka bitişiğinde ise Gökliman Koyu yer alıyor. Bu iki koyu bir kara parçası birbirinden ayırıyor.
Bencik Koyu: Bencik Koyu, Marmaris ile Datça’yı birbirinden ayıran, Datça Yarımadası’nın en ince noktasında Hisarönü sınırları içerisinde bulunuyor. Akdeniz’e kıyısı olan, ulaşımı kolay olduğu tercih edilen sakin ve temiz koylardan biridir burası. İnce-uzun şekli, iri taşlı plajı ve mavi suları ile korunaklı bir koy. Haritayı açtığınızda karşınıza Rohan Dilek Türk plajı olarak çıkan yerdir bu koy ama aslında Bencik’tir burası yani Bencik Liman. Koyun tam karşısında Dişlice Adası yer alır. Tarihin babası Heredot’un, Dadya’nın Pers işgali ile alakalı olarak adından söz ettiği koy aynı zamanda Bencik Koyu.
Hastane Altı Plajı: Datça’nın Ege tarafında, Mersinciknükü’ne yürüyerek bir saat uzaklıktadır. Temel ihtiyaçlarınızı yanınıza alarak gitmenizde fayda var çünkü en yakın market Mersincikbükü’ne on km uzaklıktadır. Telefon çekiyor ancak kullandığınız hatta göre değişebilir. Koyda küçük bir plaj bulunmaktadır ve arkası yeşillikler içerisinde muazzam bir vadidir. Gittiğinizde bu güzel doğaya zarar vermeden, çöp bırakmadan vadi içerisinde ve koyun çevresinde doğa yürüyüşleri de yapabilirsiniz.
Kent Park
Datça merkezde olan Kent Park, en büyük park alanlarından biridir. İki bin üç yılında halkın kullanımına açılmıştır. Misafirler tarafından sıkça ziyaret edilen Kent Park yorgunluğu atmak için harika bir dinlenme noktası. Parka gün batımı zamanında giderseniz eşsiz bir manzaranın tadını çıkartabilirsiniz.
Tekesuyu Mağarası: Söylenene göre adını yaz ayının susuz günlerinde bir tekenin su içerek çıktığı mağaradan alıyor. Mağara Aktur ve Kurucabükü geçtikten sonra sola doğru dönen Alavaro yolunun başında yer alıyor. Etrafı yeşilliklerle dolu olduğu için mağarayı görmekte biraz zorluk çekebilirsiniz. Mağaranın içi oldukça karanlık olduğundan ışığa ihtiyaç duyabilirsiniz. Mağarada yürürken kayganlıktan dolayı dikkatlim davranmanız gerekiyor. Mağara gibi yer altı güzelliklere ilgisi olan herkesin sevebileceği bir yer.
Yakınındaki Tatil Yerleri
Kızlan Köyü: Kızlan, Muğla ilinin Datça ilçesine bağlı bir mahalledir. Merkeze on kilometre uzakta yer alan şirin bir köydür. Bu köyde çeşitli yöresel ürünler bulabilirsiniz. Artı olarak ismini köyden alan Kızlan Ovası oldukça verimli topraklara sahiptir. Halkın geçim kaynağı genellikle zeytinyağı üretimi ve butik şaraptır.
Aktur: Datça Aktur, etrafı dağlar ve ormanlarla çevrili çok özel bir doğa içerisinde yer almaktadır. Berrak mavi bayraklı koyları ile sadece Datça’nın değil ülkemizin de en güzel tatil yerlerinden biridir. Datça’ya otuz kilometre, Marmaris’e kırk kilometre uzaklıktadır. Burada kamp vazgeçilmezlerdendir. Çam ormanın içinde olan kamp alanı, mükemmel denizi, restoran, yöresel Pazar, eczane hepsi elinizin altında. Kamp yeri oldukça düzenli. Ayrıca günübirlik tekne gezileri, trakking, rafting gibi aktivitelerde mevcut.
Hızırşah Köyü: Datça merkeze altı kilometre uzaklıkta olan Hızırşah Köyü Datça’nın en sevimli ve en mistik manzaralarına sahip köylerinden biridir. Hızırşah Köyü, küçük yapılara sahip taş evlerden oluşmuştur. Muhteşem bir doğaya ev sahipliği yapar. Verimli tarım alanlarına sahip olan Hızırşah Köyü’nde özellikle bademliklerle sıklıkla karşılaşmak mümkündür. Kocadağ’ın hemen eteklerinde kurulmuş olmasından dolayı debisi yüksek, yer altı kaynakları suları açısından zengindir. Hacet evi, Kaya Tırmanışı Parkuru, Tarihi Camii ve Kilisesi, İpek Böceği dokuma tezgâhlarıyla özgün bir Akdeniz Köyü’dür.