Garipçe Köyü, kalabalıktan uzaklaşıp doğa ile başbaşa kalmak isteyenler için mükemmel bir kaçış noktası. Eğer dinlenmek ve sessizliğin tadını çıkarmak istiyorsanız, gidilecek en doğru adreslerden biri burası! Küçük, sevimli sokakları ve muhteşem manzaralarıyla Garipçe, ruhunuzu dinlendirecek hem de gözlerinize bayram ettirecek bir yer. Burada, taze hava eşliğinde yürüyüş yapabilir, sahilde oturup dalgaların sesini dinleyebilirsiniz. Ayrıca köydeki yerel lezzetleri tatmayı da unutmayın! Garipçe Köyü, sizi bekliyor; hazır mısınız?
Garipçe Köyü Nerede?
Garipçe Köyü, İstanbul’un Sarıyer ilçesine 10 kilometre kadar uzakta, güzel bir köy. Rumeli Kavağı ile Rumeli Feneri arasında yer alıyor. Tam olarak deniz kenarında, harika manzaralar sunan bir yer! Eğer toplu taşıma ile gitmeyi düşünüyorsanız, Hacıosman metro durağından 150 hat numaralı İETT otobüsleri ile kolayca ulaşabilirsiniz. Çok pratik, değil mi?
Ama eğer özel aracınız varsa, bu yolculuk daha da keyifli olabilir. Sarıyer’den Kilyos istikametine doğru ilerlemeniz gerekiyor. Ardından Koç Üniversitesi’nin Rumeli Feneri ayrımından döneceksiniz. İşte bu kadar basit! Yolculuk boyunca etrafınızdaki doğal güzelliklerin tadını çıkararak gidebilirsiniz.
Garipçe’ye vardığınızda, köyün huzur verici atmosferinde kaybolacaksınız. Hem deniz havası, hem de yeşilliklerle dolu bir ortam, kesinlikle kaçırılmaması gereken bir deneyim! Öyleyse, ne duruyorsunuz? Garipçe Köyü’ne gitmek için plan yapmaya başlayın!
Garipçe Köyü Gezilecek Yerler
Garipçe Köyü’ne gittiğinizde, Garipçe Kalesi’ni görmeden dönmeyin! Padişah 3. Mustafa tarafından 1557 ile 1574 yılları arasında inşa edilmiş ve köyün tarihine büyük bir iz bırakmış. Bizans ve Osmanlı dönemine ait birçok eseriyle tarih tutkunları için tam bir cennet gibi.
Köyün en yüksek noktasına çıkıp oradaki gözetleme kulesini görmek gerçekten harika bir deneyim! O kuleden kalenin ve etraftaki muhteşem doğanın manzarasını izlemek süper. Yani, fotoğraf çekmeyi sevenler için burası tam bir cennet! Garipçe, sadece tarihi yapılarıyla değil, doğasıyla da eğlenceli bir gezi yeri. Yürüyüş yaparken köyün huzurlu havasında kaybolmak ruhunuza iyi gelecek.
Kelebek Çiftliği
İstanbul’un Beykoz ilçesinde, Zerzavatçıköy dahilinde bulunan Kelebek Çiftliği gerçekten harika bir yer! Özellikle çocuklar için tam bir cennet. Burada, çocuklar hem eğleniyor hem de doğanın güzelliklerini keşfediyor. Mesela, tırtılların nasıl kelebeğe dönüştüğünü yakından görme şansına sahipler. Çocuklar için oldukça ilgi çekici bir deneyim. Ebeveynler de çocuklarıyla birlikte bu büyülü dönüşümü izleyerek hoş vakit geçiriyorlar.
Kelebek Çiftliği’nde sadece kelebekler yok, aynı zamanda birçok eğitici ve eğlenceli aktivite de mevcut. Çocuklar için özel olarak oluşturulan bu alanda, tanıtıcı ve eğitici birçok bilgiye ulaşmak mümkün. Hem eğlenirken öğreniyorlar hem de doğa sevgisi aşılanıyor.
Garipçe Plajı
Garipçe Plajı, yazın serinlemek için süper bir yer. Eğer denize girmek istiyorsanız, Garipçe çevresinde denize girebileceğiniz birçok spot var. Bunlardan biri Menekşe Plajı, ki orası Sarıyer’de. Burası özellikle hafta sonları ailecek gidilebilecek harika bir yer. Hafta içi ise sadece kızlara açık, bu da ayrı bir güzellik katıyor. Burası biraz popüler olduğu için gitmeden önce yer ayırtmakta fayda var.
Menekşe Plajı’na ulaşmak gerçekten çok kolay; plaja tekne seferleriyle gidiyorsunuz. Deniz yoluyla gitmek, plajın tadını çıkarmak için süper bir fırsat. Plajda şezlong, şemsiye, cankurtaran ve duş kabini gibi şeyler de var, böylece bütün gün rahat bir şekilde takılabilirsiniz. Güneşlenmek, serinlemek ve arkadaşlarla güzel vakit geçirmek için Menekşe Plajı harika bir tercih.
Rumeli Feneri
İstanbul’un Sarıyer tarafında, Garipçe Köyü’ne sadece 2,5 kilometre mesafede yer alan Rumeli Feneri, tam anlamıyla balıkçı köyü havasında. Garipçe’ye göre biraz daha gelişmiş bir yer burası. Özellikle köyün ortasında yer alan o kocaman çınar ağacı, adeta buranın simgesi olmuş! Etrafında çay ya da kahve içebileceğin hoş yerler var; çay molası vermek için süper bir mekan.
Bu çınar ağaçcığı 1910’dan beri orada, düşünsenize, oldukça heybetli bir görüntüsü var. İnsanlar buraya sadece balık tutmaya değil, aynı zamanda bu güzel manzarayı yaşamaya da geliyorlar. Rumeli Feneri’nde bir gün geçirdiğinizde, hem tarihi hem de doğal güzellikleri bir arada deneyimlemiş oluyorsunuz.
Feneryolu Kuş Gözlemevi
Feneryolu Kuş Gözlemevi, kuşların göç ettiği zamanlarda tam bir ilgi odağı. Gerçekten gidip görülmesi gereken yerlerden biri! Doğayla baş başa kalmak isteyenler için burası harika bir yer. Ziyaretçiler muhteşem manzaralarla dolu fotoğraflar çekebilirler. Özellikle göç döneminde kuşların dansını izlemek gerçekten keyifli.
Yüksek bir kule var burada ve bu sayede kuşları en havalı yerden izlemek mümkün. O kuleye çıkmak, sanki kuşların dünyasına adım atmak gibi. Burada, göç için hazırlık yapan kuşları yakından görebilir ve o anı tadını çıkararak yaşayabilirsin.
Atatürk Arboretumu
Arboretum demek, ağaçların olduğu parklar anlamına geliyor. Burası hem bir müze gibi hem de park gibi düşünebilirsin. İçinde o kadar çok ağaç türü var ki, her biri farklı bir hikaye anlatıyor. Özellikle Mustafa Kemal Atatürk’ün doğumunun 100. yılı nedeniyle bu isim verilmiş. İçeri girdiğiniz anda o tarihi havayı hemen hissediyorsun.
Parkta Türkiye’nin ilk fidanlığını bulacaksınız, ağaçlara olan aşk burada bambaşka. Yapay göllerin etrafında yürüyüş yaparken doğanın seslerine kapılmak da cabası. Başka yerde göremeyeceğiniz kadar farklı ağaç türü var; her köşede yeni bir şey keşfetmek sizi bekliyor. Ağaçların arasında kaybolmak, temiz havayı içime çekmek ve huzur bulmak için harika bir yer.
Poyrazköy Limanı
Eğer huzurlu bir plaj havasında takılmak ve güzel bir akşam keyfi yapmak istiyorsan, Poyrazköy Limanı sizlik olabilir. Plajda güneşin keyfini çıkardıktan sonra gün batımını izlemek için en güzel noktalardan birine ulaşmış oluyorsun.
Akşamları deniz kenarında takılırken, bir şeyler içip sohbet etmek ve güneşin ufukta kayboluşunu izlemek harika bir deneyim. Poyrazköy Limanı’nda oturup su sesi eşliğinde serin bir içecek yudumlamak, bu yazın en keyifli anlarından biri. Manzara ve atmosfer ruhunuza iyi geliyor.
Bazı mekanlar var ki, insanı gerçekten büyüler; burası da tam öyle bir yer. Günü kapatırken, akşamın serinliğinde yürüyüş yapmak ve dalgaların sesini dinlemek, hem kafayı hem de bedeni dinlendiriyor.